Benim Kahramanım Türk Halkıdır

Hopefully last book from 2024 and we will start to read new books as of April!!!😊

Cüneyt Arkın – or by his real name Fahrettin Cüreklibatır 🙂 he is a legendary actor, director and producer, mostly known with movies between 60s and 80s. Originally he is a doctor but by chance he was playing in the movie while completing his military service and later than he continued his career in Türkish cinema.

I mostly remember him from the historical movies that he was playing magical roles and he was winning all battles he is involved. Also he is very well known with his movie “The Man Who Saved the World” – a kind of replica of Star Wars or let’s say Tukish version of Star Wars.

The book is not a kind of book he is writing in chronogical order or let’s name it is not a traditional autobiography, more it consists of around 65 different anectodes that he shares all his memoirs.  In the beginning he is starting with his illnesses and operations and as I understand he decided to write after this operations. Also at the end, he is more writing towards to his family and it is a kind of appreciation them for being with him.

Throughout the book, you’ll find a mix of behind-the-scenes stories from the films he starred in, reflections from his time as a doctor, and glimpses into his early life and background.

Nice book and easy to read with a 150-page, enjoyable reading!!

======================================================================================================

Geçen yıl Ağustos ayında okuduğumuz kitabı bu yıl yazma şerefine ikinci kez nail olduk 🙂 Şimdi geriye sadece bu yıl okuyup yine bu yıl yazmak kaldı…

Cüneyt Arkın — gerçek adıyla Fahrettin Cüreklibatır — ya da benim çocukluğumun kahramanı Kara Murat… Hatta tam adıyla “Kara Murat: Fatih’in Fedaisi”. Onu tanımayanımız sanırım yoktur. Öncelikle bir doktor, ardından aktör, jön, yapımcı, yönetmen… Ve her şeyden öte Türk sinemasının unutulmaz yüzlerinden biri.

Kitap tam anlamıyla bir otobiyografi değil. Kronolojik bir anlatımı da yok. Daha çok yaşanmışlıkların ele alındığı, 65 kısa bölümden oluşan bir hatırat dizisi diyebiliriz. Kitabın başında, Arkın geçirdiği hastalıklar ve ameliyatlar sonrasında yaşadıklarını anlatıyor. Bu sürecin ardından kitabı neden yazması gerektiğine dair duygusal bir giriş yapıyor. Sonrasında ise sinema dünyasından özel hayatına, ailesine ve dostlarına kadar pek çok anıyı içeren kısa bölümlerle kitap akıp gidiyor.

Kitapta yer alan anekdotlar oldukça ilgi çekici. “Vatandaş Rıza” filmiyle ilgili görüşlerinden, doktorluk yaptığı dönemdeki Türkiye portresine; Kemal Sunal ve Türkan Şoray gibi efsanelerle yaşadığı anılardan, babası ve ailesiyle ilgili samimi paylaşımlara kadar birçok detaya yer verilmiş.

155 sayfalık bu kitap, sade dili ve samimi anlatımıyla kolay okunuyor. Anılarla birlikte adeta su gibi akıyor.

Keyifli okumalar!