book(store),  business,  business

Gerçek Hesap Bu!

Again another book read in January and I have only now time to publish it. Also it should be a different taste to listen what we talked in our podcast in January.

Nejat İşler is a Turkish actor – handsome and charismatic – and very well known because of soap operas and films he played. Actually he is not fancy actor or at least his life was not fancy as the others, always he reminded me a figure for low-life and being always cool in all places.

The book actually a bit describing his life style and as well his memories giving an idea of how he describes the world for him. I like the book since I found as well lots of thing from myself but from literature point of view mostly it will be not top rated. 

The most critical point that I liked from his life style is that he is not into the materialistic life style. He is earning and spending on whatever he wants, he is already telling that the life is based on  Rock&Roll & Marksizm for him.

It is not a must book but if you have couple of hours you might enjoy reading it.

======================================================================================================

Maalesef bu kitap Ocak ayında okuyup yazamadığımız üçüncü  kitabımız olacak. Önce sağlık sorunları sonrasında ise hem iş hem özel hayattaki yoğunluk maalesef kitap okuma rutinimizi bozdu.

Nejat İşler‘i bilmeyeniniz yoktur sanırım, yakışıklı-jön daha doğrusu karizmatik rollerde ve özellikle son zamanlarda kötü adam rollerinde izlediğimiz aktörümüz. Aslında asi ruhu ya da öyle görününen, hatta kimine göre serseri ve hayatı çok da ciddiye almayan soğukkanlı duruşu sanki kitaba da yansımış.

Kitap direkt olarak bir otobiyografi ya da soru-cevap şeklinden ziyade bölümler halinde kendi yaşamının başlangıcından günümüze kadar gelen önemli tortuların birleştirilmesi şeklinde. Kendimce bana yakın gödüğüm noktaların oluşu kitabı benim için daha da zevkli kıldı. Mesela lisede farklı bölgelerden gelenlerin sanki bir sınıfsal çatışmada olduğu hissiyatını ben de yaşamıştım. Kadıköy’den gelenlerle Gaziosmanpaşa’dan gelenler hem gruplaşma hem de örgütlenme adına farklılık gösteriyordu. Kitabın akışı çok samimi, özellikle ünlü olana kadar yaşadıkları, korsan cd günleri, takıldığı arkadaşları… bizden birilerini tarif ediyor.

Filmlerine bu arada değiniyor hatta Barda filmi psikolojilerini fena halde bozuyor. Ben en çok sanırım Kaybedenler Klübü’ndeki rolü ile çok beğenmiştim.

Eğer denk getirebilirseniz okuması çok zevkli ve bir çırpıda okuyabileceğiniz bir kitap 🙂

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *